Kuyruk Sokumunda Ağrı ve Şişlik
Kuyruk Sokumunda Ağrı ve Şişlik
Kuyruk sokumunda ağrı ve şişlik şikayetinin nedenleri arasında sıklıkla karşımıza çıkan etkenler aşağıdaki yer almaktadır:
- Kıl Dönmesi
- Uygun pozisyonda kaldırılmayan ağırlıklar
- Hamilelik ve normal doğum
- Romatizmal hastalıklar
- Doğumsal bozukluklar
- Travmaya bağlı oluşan ağrılar (kırık,çıkık,zedelenme vs.)
- Dolaşım bozukluklarıdır.
Kuyruk sokumu bölgesi, omuriliğin bittiği noktada yer alır ve bu bölgede oluşan ağrılara koksigodini denilmektedir. Makat bölgesi içinde yer alan kuyruk sokumunda görülen şikayetler, erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülmektedir. Kadınların pelvik anatomisi, kuyruk sokumunda bulunan kemiği, savunmasız bırakacak şekildedir.
Ayaktan, Yatış Gerektirmeyen Kıl Dönmesi Tedavisi Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız
Ameliyatsız Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisinin Avantajlarını Okumak İçin Tıklayınız
Kuyruk sokumunda ortaya çıkan ağrının belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir;
- Kuyruk sokumunda hassasiyet
- Bacağa vuran keskin ağrı
- Uzun süre oturamama
- Kuyruk sokumu ve etrafına yayılan ağrı
- İlişki sırasında ağrı
- Dışkılama sırasında ve sonrasında devam eden ağrı
- Kadınlarda ise ek olarak regl periyotlarında hissedilen ağrı
Kuyruk sokumunda ağrı ve şişlik aynı anda yer alıyorsa, akla ilk gelen hastalık, tıp dilinde pilonidal sinüs denilen kıl dönmesi rahatsızlığıdır. Kıl dönmesi, kuyruk sokumu bölgesinde biriken kılların, derinin altına geçmek suretiyle o bölgede birikerek, cilt altında kıl yumağı oluşturmasıdır. Bu kıl yumağı zaman içerisinde bir keseyle kaplanır ve sonucunda da kuyruk sokumunda şişlik meydana getirir. Sonrasında iltihaplanmaya neden olarak daha ciddi belirtiler ile kendini göstermeye başlar. Bu belirtiler arasında;
- Kuyruk sokumunda şiddetli ağrı
- Kuyruk sokumunda şişlik
- Kuyruk sokumunda iltihaplı akıntılar
- Oturmakta, yürümekte ve dışkılamada güçlük çekme
- Kuyruk sokumunda batma hissi, kaşıntı ve yanmadır.
Kıl Dönmesi Rahatsızlığı Belirtileri Nelerdir Görmek İçin Tıklayınız
Kuyruk Sokumunda Ağrı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kıl dönmesi tanısı genel cerrahide makat hastalıkları üzerine uzmanlamış Proktoloji doktorları tarafından konur. Tedavi şekilleri ise, kıl dönmesinin seviyesine göre değişiklik gösterebilir. Ancak kullanılan yöntemlerin birçoğu ameliyatsız tedavi yöntemleridir. Kullanılan klasik cerrahiler birçok hekim tarafından kolaylıkla uygulansa da, zorlu iyileşme süreci nedeniyle hastalar açısından oldukça dezavantajlıdır. Bu yüzden gelişen yeni teknikler özellikle hastalar için, konforlu bir tedavi alternatifi oluşturmaktadır.
Kıl dönmesinde özellikle ilk evrelerde ise fenol tedavisi veya gümüş nitrat tedavisi kullanılabilir. Ancak ilerleyen vakalarda mikro invaziv girişimler daha faydalıdır. Bu aşamada ise klasik cerrahi işlemlerin yerini alan mikrosinüsektomi, kıl dönmesi tedavisi devrim niteliğindedir.
Mikrosinüsektomi-lazer tedavileri, narkoz kullanılmadan lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir. Klasik cerrahilerde 10-15 cm olan kesi, mikrosinüsektomide yalnızca 1-2 cm olduğu için estetik kaygısı taşıyan hastalara avantaj sağlar. İşlem sonrasında ise bu 1-2 cm kesi, gözle görülmeyecek seviyede iyileşir.
Kıl dönmelerinde cilt altında birden fazla kese oluşabilir. Bu durumda klasik cerrahilerde açılan kesinin miktarı da artar. Ancak mikrosinüsektomi sayesinde açılan ufak kesiden, içerdeki tüm kıl keseleri alınabilir. Müdahale süresi yaklaşık 10 dakika sürer, sonrasında hasta normal yaşamına dönebilir. İşlemden sonra hastayı rahatsız eden bütün belirtiler büyük oranda azalır. Bu sayede hasta rahatlıkla işine, evine veya okuluna dönerek; günlük sorumluluklarını yerine getirebilir. Ameliyatsız tedavi yöntemi olan mikrosinüsektomi sayesinde, yatış gerektirmeyen ayaktan tedavi imkanı sayesinde kısa süren iyileşme sürecini hasta, günlük yaşamına devam ederken atlatabilir.
Mikrosinüsektomi yöntemi apseli kıl dönmesi vakalarında da oldukça avantaj sağlar. Apseleşen kıl dönmelerinde klasik yöntemler uygulanırken ilk etapta apse tedavisi yapılır. Apsesi boşaltılan hasta antibiyotik tedavisiyle desteklenerek iltihabın tamamen kuruması beklenir. Ancak kıl kesesi hala alınmadığı için apse atakları tedavi sonrası tekrarlayabilir. Bu durum apse tedavisinin aylarca sürmesine neden olur. Hasta için ciddi zaman kaybına yol açan bu problem mikrosinüsektomi sayesinde sorun teşkil etmez. Apseli kıl dönmesi vakalarında hem apseye hem de kıl dönmesine müdahale edilebilir.
Leave a reply