Basur Kansere Dönüşür Mü?

Hemoroid halk arasında bilinen adıyla basur, anal kanalın içinde bulunan ve dışkılamaya yardımcı olan toplardamar yastıkçıklarıdır. Anal kanalın iç kısmında ve dış kısmında bulunurlar. Hemoroidal rahatsızlıklar zamanla toplardamar yastıkçıklarının normal olmayan bir şekilde genişleyerek şişmesi, kırmızı ya da morarmış gibi görünen memeler şeklinde sarkması, sert dışkılama sonrası deride ki aşınma ile görülen parlak kırmızı kanama görünümüdür. Hemoroidal memeler beklenmedik bir anda içi pıhtı ile dolup çekilmez ağrı, iltihaplanma, ödem yapabilmektedir.

Özetlemek gerekirse hemoroid; makat çevresinde ki damarların genişlemesi ve şişmesi olayıdır. İç hemoroid ve dış hemoroid olmak üzere ikiye ayrılır. İç ve dış hemoroid arasında ki en belirgin farklardan birisi, iç hemoroidler ilk aşamada pek ağrı yapmazlar, bu yüzden çoğu kişi farkına varamayabilir. Dış hemoroid nedir sorusunun cevabı ise; tam tersine çok fazla ağrı ve sancı şeklinde kendini gösterir. Ancak unutulmamalıdır tüm bu rahatsızlıkların asıl sebebini öğrenebilmek için uzman bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Çünkü her kanama ya da ağrı hemoroid olmayabilir. Genellikle anal fissür (makat çatlağı) ile karıştırılmaktadır.

Hemoroid kanser olmak üzere daha birçok farklı rahatsızlıkla karıştırılmaktadır. Bu sebepten dolayı makat bölgesi ile alakalı şikayeti olan, hemoroid ağrısı çeken, ailede kolon kanseri tedavisi olan birisi varsa dikkatli olmalıdır. Günümüzde bağırsak kanseri olan her üç kişiden birinde hemoroid hastalığı görülür. Şikayetlerin hemoroid ile bağdaştırılması ve doktora gidilmemesi kanser teşhisini geciktirir. Erken teşhis hayat kurtarır.

Basur İle Beraber Başka Hastalıklarda Oluşur Mu?

Basurun ilk belirtisi dışkılama sırasında görülen kırmızı parlak renkli kanamadır. Kolon ve rektum kanserleri, kalın bağırsak polipleri ve anal fissür (makat çatlağı) gibi makatta kanama yapan hastalıkların en sık görülen belirtisidir. Kolon kanserinin erken evrede teşhis konulması çok önemlidir. Bu nedenle makattan kan gelmesi, peçeteye çizgi şeklinde kan bulaşması, kabızlık ya da ishal durumu, dışkının incelmesi, halsizlik, kolay yorulma ve kilo kaybı gibi semptomlar oluşursa hasta mutlaka uzman bir hekime başvurmalıdır. Basur kolay kolay başka bir hastalıkla beraber oluşmaz. Ancak bazen bölgede oluşan diğer hastalıklar başka hastalıklarla birlikte görülebilir. Rektum (kalın bağırsağın son kısmı) kanseri olan bir hastada basur var ise hastanın şikayetleri rektum kanseri ile karıştırılabilir. Basur tedavi edilirken kolon kanseri gözden kaçabilir. Bu nedenle hastanın durumuna göre basur tedavisinden önce ya da sonra kalın bağırsak kontrolü (kolonoskopi) yapılarak varsa kolon kanseri tedavisine erken başlanması gerekir.

Bölgede Oluşan Diğer Hastalıklar

Anüs ve çevresinde oluşan hastalıkların tümü makat hastalıkları olarak adlandırılır. Makat bölgesinde görülen hastalıklar hemen her yaştan birçok kişide görülebilir ve genellikle hastalar bu rahatsızlıklarını sonradan hissedebilir, görmezden gelebilir ya da konuşmaktan çekindiği için hastalığı ciddi boyutlara gelene kadar doktora gitmeyi erteleyebilir. Makattan kan gelmesi, makat etrafında kaşıntı görülmesi, makatta yanma ya da makat etrafında ele gelen şişlikler, kokulu akıntılar makat hastalıklarının en belirgin özellikleridir. Makat bölgesinde oluşan hastalıklar sırasıyla;

  • Hemoroid (Basur)
  • Anal Fissür  (Makat Çatlağı)
  • Perianal Apse (Makat Apsesi)
  • Anal Fistül (Makat Fistülü)
  • Anal Kanser
  • Genital Siğil

Hemoroid (Basur): Anal kanalın içinde bulunan hemoroidal yastıkçıkların şişerek makattan taşmasıyla oluşur. Bu yastıkçıklar herkeste vardır ancak kronik ishal ve kabızlık yaşayan insanlarda uzun süreli ıkınmalar ile zaman içinde büyüyerek şişmeye başlar. Şişen yapılar anüsten dışarı doğru taşarak hastaların fark edebileceği büyüklükte olur.

Anal Fissür (Makat Çatlağı): Anal fissür, makat bölgesindeki çok katlı yassı olan epitelyum örtüsünde görülür. Hemen her yaşta rahatlıkla görülen hastalıklarından birisi olan fissür, dentate çizgi ile anal kenar arasındaki bölgede gelişirler. Makat çatlağı dışkılama esnasında zorlamalarla oluşan küçük yırtıklardır.

Anal fissür kronik kabızlık ve kronik ishal gibi hastalıklardan dolayı oluşan ıkınmayla ve zorlamalarla makatta çatlak ya da yırtıklar oluşur. Oluşan bu çatlak bölgede ağrı, yanma ve kanamaya neden olur.

Perianal Apse (Makat Apsesi): Perianal apse makat bölgesinde oluşan iltihaplı apselere denir. Makat apsesi olarak da bilinen perianal apse, makat içinde bulunan salgı bezlerinin enfeksiyon yapması veya çeşitli nedenlerle tıkanması sonucu oluşmaktadır.
Özellikle ağrı ile birlikte, üşüme, titreme, ateş ve kabızlık gibi belirtilerle birlikte dışkılamayı kolaylaştırmak için salgılanan sıvı salgılanmamaktadır. Dolayısıyla defekasyon esnasında burada apse oluşumuna neden olmaktadır. Bu apseler zamanla kendi kendine patlayabilir ve hastanın makatından sürekli akan bir iltihaba neden olabilir.  Apseler doktor tarafından kontrollü olarak tedavi edilmelidir.

Anal Fistül (Makat Fistülü): Uzun süreli kabızlık ya da ishal atakları sırasında zorlanmalara bağlı olarak makatta tahriş veya çatlaklar gelişir. Zarar gören bu bölgeler ilerleyen süreçte dışkıyla zorunlu temasından ve o bölgenin temiz olmamasından dolayı apse oluşur. Anal fissüre ya da anüste tahrişe bağlı olarak gelişen apse, cilt dokusuna doğru ilerleyerek makat kenarında bir şişlik oluşturur. Oluşan bu apseler ile cilt ve anal kanal arasında fistül gelişebilir.

Anal Kanser: Anal kanser ya da bir diğer adı ile makat kanseri olarak bilinir. Diğer kanserlere oranla bireylerde daha az görülse de son yıllarda anal kanserine yakalanan hasta sayısında ciddi artışlar yaşandığı görülmüştür. Kalın bağırsağın son halkası ve dışkının çıkış noktası olarak da bilinen anal kanal, anüs noktası ile son bulur. Rektumun bu son bölümünde yaşanan hücresel anormallikler ise anal kansere neden olur.

Anüs bölgesinde oluşan hastalıkların semptomlarının benzerliğinden dolayı ve bölgesel yakınlığı ile zaman zaman kalın bağırsak yani kolorektal kanser ile de karıştırılan anal kanser, ‘’Sluakamoz’’ adı verilen kanser hücreleri sayesinde tespit edilebilmektedir. Farklı risk faktörleri bulunsa da kansere neden olan en büyük etkenin %90 oranında HPV olduğu tespit edilmiştir.  Hasta da makat kanseri belirtileri var ise en kısa sürede uzman bir hekim tarafından ertelenmeden müdahale edilmesi hastanın yaşam kalitesi için oldukça önemlidir.

Genital Siğil: Genital siğil, cinsel yolla bulaşan hastalıkların en yaygın olanıdır. Bulaşın gerçekleşmesini sağlayan HPV (Human Papilloma Virüs) olarak bilinen virüsün, vücuda enfekte olmasıyla kendini gösterir. Virüsün genel olarak bulaş şekli cinsel ilişkidir. Genital siğil cinsel hayatında aktif olan her kadın ve erkekte genital rahatlıkla görülebilir. Virüsle enfekte olan hastaların semptomlarının ortaya çıkması, virüsün kendisini göstermesi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.

Hemoroid Tedavisi

Basurun Belirtileri

Basurun belirtileri, hemoroidal damarların yerleşim yerine göre iç hemoroid (İnternal hemoroid) ve dış hemoroid (eksternal hemoroid) olmak üzere ikiye ayrılır.  İnternal hemoroidler derecelerine göre farklılık göstermektedir.

İç Hemoroid: Tüm sağlıklı bireyler de makatın içinde bulunan hemoroidal damarlardan gelişir. Ağrısız kanama internal hemoroidin en önemli belirtisidir. İnternal hemoroidler derecelerine göre çeşitlilik göstermektedir.

Birinci derece hemoroidlerde belirtiler azdır. Hemoroidler çok küçük oldukları için makat dışından gözükmezler. Kendilerini ancak ufak kanamalar ile gösterebilirler.

İkinci derece hemoroidlerde hasta defekasyon esnasında ıkınma ile kanama ve basur memesi hissedebilirler.

Üçüncü derece hemoroidler de hasta kanama ve kaşıntıyla birlikte iç çamaşırında akıntı ya da ıslaklık görebilir.

Dördüncü derece hemoroidlerde hasta kanama, kaşıntı, akıntı, ıslaklık gibi tüm belirtilerin yanında basınçla oluşan şiddetli ağrıda hisseder. Dördüncü derece basur belirtisinin en belirgin özelliği her zaman dışarıda duran basur memeleridir.

Dış Hemoroid: Eksternal hemoroidler anal bölge kısmında oluşur ve üzeri deri ile kaplı olan şişliklerdir. Her zaman hissedilmez ancak basur memesinde kan pıhtısı oluşursa hasta şiddetli bir ağrı ile fark edebilir. İçi pıhtı ile dolan basur memesi yırtıldığı zaman hastanın kanama şikayetine neden olabilir. Dış hemoroidleri gözle görebilecek ve dokunduğunda elle hissedebilecek bir boyuttadır.

Basur Tedavisi Nasıl Yapılır?

Basur zaman zaman akut ataklar ile kendini gösterebilir. Bu dönemde basur hastaları daha şiddetli ağrı ve şişlik hissedebilir. Akut ataklarda atağın şiddeti geçtiğinde hasta basurun kendiliğinden geçtiğini düşünebilir. Bu dönemde vakit kaybetmeden doktora görünmelisiniz. Doktor size en uygun tedaviyi uygulayacaktır. Erken teşhis konulduğunda medikal tedavi ile de hastalığınızı atlatabilirsiniz.

Tedavi için doktorunuz sizden yaşam şeklinizi, beslenme düzeninizi değiştirmenizi isteyebilir. Bu da basur tedavi aşamalarından biridir. Bu değişimleri yaşamınıza uygulamazsanız hemoroid şikayetleriniz tekrar ortaya çıkar. Çünkü hemoroid giderek evresi ilerleyen bir hastalıktır.

Çeşitli ödem çözücü, ağrı kesici kremler ve tabletler, doktor tarafından teşhis konulduktan sonra basur tedavisi için önerilebilir. Eğer kronik kabızlık veya ishal gibi sorunlar varsa bağırsak sistemi düzenleyen ilaçlar kullanılabilir. Basur ilerledi ise cerrahi operasyonlar ya da operasyon dışı (lazer, bant ligasyonu, HAL (Hemoroid Arter Ligasyonu), fotokoagülasyon, skleroterapi) müdahaleler gerekebilir.

Operasyon dışı müdahalelerde lazer ile basur tedavisi, band ligasyon ve skleroterapi gibi yöntemlere göre son yıllarda daha sık uygulanır hale gelmiştir. Modern yöntemler ile genel anesteziye gerek kalmadan, lokal anestezi altında ağrısız bir şekilde uygulanma kolaylığına sahiptir.

Avrupa Cerrahi kliniğimize muayeneye geldikten hemen sonra 10 dakika süren işlemin ardından hastaneye yatış gerektirmeden lazerle tedavinizi olabilirsiniz. İşlemden sonra günde en az 2, en fazla 4 kere olmak üzere 10’ar dakikalık oturma banyoları önerilir.

Basur tedavisinden sonra bölgede az kanama ve ağrı oluşabilir. Ayrıca, işlem sonrası lokal bakıma özen göstermek bölgeyi temiz tutmak iyileşme açısından oldukça önemlidir. Hastanın tedavi sonrasında bu hastalıkla tekrar karşılaşmaması için yaşam tarzında sağlıklı ve düzenli değişimlere gitmesi önerilir.

Leave a reply