Makatta (Popoda) Kıl Dönmesi Ve Mikro Sinüsektomi

Makatta (Popoda) Kıl Dönmesi

Makatta (popoda) kıl dönmesi ya da bir diğer tabiri ile pilonidal sinüs, vücutta dökülen sırt, ense kılları ve saçların; çoğunlukla kuyruk sokumu bölgesinde birikip, zamanla derinin altına yerleşerek içi kıl dolu şiş ve apseli bir yuva oluşturmasıdır. Kıl dönmesinin oluşumlarının yaklaşık yüzde 80’i kuyruk sokumunda görülebilirken; makatta,koltuk altında, kasık bölgesinde, yüzde ve göbek çevresinde de oluşum gösterebilen bir rahatsızlıktır.

Ayaktan, Yatış Gerektirmeyen Kıl Dönmesi Tedavisi Nasıl Olur İzlemek İçin Tıklayınız

Makatta (popoda) kıl dönmesi toplumda oldukça yaygın görülebilen bir rahatsızlıktır. Özellikle genç nüfusta daha fazla görüldüğü gözlemlenen bu hastalık, 15-35 yaş aralığındaki kadınlarda ve erkeklerde karşılaşılabiliyor. Yaş unsurundan ziyade, rahatsızlığın oluşumuna zemin hazırlayan başka birçok etken daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki kişisel hijyenin sağlanması olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada vücutta çıkan kılların düzenli olarak alınıyor olması büyük önem taşıyor. Bununla beraber vücutta özellikle kuyruk sokumu ya da makat (popo) bölgesinde biriken kılların temizlenmesi de bu rahatsızlığın önüne geçilmesi açısından büyük bir etkiye sahiptir.

Ameliyatsız Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisinin Avantajlarını Okumak İçin Tıklayınız

Sosyal hayatta kişilerin hareketsiz (sedanter) bir yaşayış biçimini benimsemesi makatta (popoda) kıl dönmesi rahatsızlığının nedeni olarak oluşumunu tetikleyebilir. Özellikle kilolu ve aşırı terleyen erkeklerde, oluşumunun görülme sıklığı daha da fazladır. Günlük yaşantıda tercih edilen dar kıyafetler de kıl dönmesinin makatta yerleşim göstermesine neden olan bir faktör olarak bu hastalığın oluşumuna sebebiyet verebiliyor. Yaptığı meslek sebebiyle günün büyük bir kısmını oturarak geçiren kişiler ve yaşanılan hormonal değişimler de yine kıl dönmesinin oluşmasına neden olabilecek etkenler arasında yer almaktadır.

Nerelerde Görülür?

Makatta (popoda) kıl dönmesi oluşumu bölgenin bulunduğu konum ve yapı itibari ile rahatsızlığın en çok gözlendiği yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Ense, sırt ve saç kıllarının bölgede sıkışması ve zamanla derinin altına yerleşmesi makat etrafında çok daha kolay bir şekilde gerçekleşebilmektedir. Zamanla makatta biriken kıllar adeta bir matkap etkisiyle derinin altına giriş sağlayarak kişiye yine yavaş yavaş ve zaman alan bir şekilde belirtilerini hissettirmeye başlayabilir. Öyle ki ilk aşamada sadece makatta bir kızarıklık fark edilirken sonrasında bölgenin apseleşerek şişmesi ve kişinin günlük yaşantısında yaptığı sıradan hareketleri yapamaz hale gelmesi oldukça olası bir durumdur.

Makattaki oluşan apse, şişlik sebebiyle hastalar, iç çamaşırında kötü kokulu ve bazen kanın da eşlik ettiği akıntıları fark edebilirler. Bu rahatsızlığın iltihaplı bir yapı oluşturmasından kaynaklı hastalarda ateş ve bulantı gibi semptomlar da baş gösterebilmektedir. Bununla birlikte hastalar, bölgede var olan kitle oluşumu ile çukur bir görüntüyle yüz yüze gelebilmektedir. Makatta (popoda) kıl dönmesi rahatsızlığının bölgede oluşması ve ne yazık ki tedavinin uzunca bir süre ertelendiği durumlarda hastalar yaşadıkları ağrı sebebiyle yatmak, kalkmak, yürümek, oturmak gibi sıradan eylemleri gerçekleştirirken bile büyük bir acı ile karşı karşıya kalabilmektedir. Tedavinin ertelendiği durumlarda kıl dönmesinin oluştuğu noktada kıl girişlerini temsil eden deliklerden başka kılların da içeriye yerleşmesi ile olur. Böylelikle bölgedeki şişliğin giderek büyümesi mümkün olabilmektedir.

Makatta (Popoda) Kıl dönmesi Kendiliğinden Geçer Mi?

Makatta (popoda) kıl dönmesi ile karşılaşan hastaların, bu rahatsızlığın kendiliğinden yok olmasını beklememesi gerekir. Öyle ki cildin altına yerleşerek orada deyim yerindeyse yuva oluşturan kılların bölgeden temizlenmeden ortadan kaybolması neredeyse imkansızdır. Rahatsızlığın kendiliğinden geçmediği gibi hastaların giriştiği bitkisel çözümler de kesin tedavi için olanak sağlayamamaktadır. Bu tarz denenmekte olan bitkisel çözümler yalnızca tedavinin başlama sürecini uzatarak hastanın ilerleyen süreçte çok daha fazla sıkıntılı ve yorucu süreçlere girmesine neden olacaktır.

Hastalığın oluşumu gözlemlendiği zaman hastanın bir uzman hekimden yardım alması en doğru seçenek olacaktır. Makatta kıl dönmesinin tedavisi için birçok yöntem mevcut olup artık günümüzde bu konuda ameliyatsız yöntemler çoğunluklu olarak tercih edilmektedir. Klasik cerrahi işlemle yapılan ameliyatlı tedavide yaşanan zorluklar hastanın sosyal hayatına dönmesini geciktirebileceği için hastalar çok daha kısa sürede sağlıklarına kavuşabilecekleri ameliyatsız yöntemlere daha sıcak bakmaktadır. Makatta (popoda) kıl dönmesi tedavisinde ameliyatsız bir yöntem olarak lazerle yapılan mikro sinüsektomi uygulaması oldukça ön plandadır.

Mikro Sinüsektomi Yöntemiyle İlgili Yazımızın Devamına Buradan Ulaşabilirsiniz.

Leave a reply